Etik bir yapay zeka, insanların karmaşıklığını kabul etmeli ve benimsemelidir. Konuşmanın, düşünmenin, yürümenin, öğrenmenin veya hissetmenin tek bir yolu yoktur: insanlık derin farklılıklardan oluşur. İnsanı tek bir modele indirgeme veya standartlaştırma girişimi ilerleme değil, dışlanma yaratır. Bilinçli bir yapay zeka, fiziksel, bilişsel veya duyusal engelleri görmezden gelemez veya bunları düzeltilmesi gereken istisnalar olarak değerlendiremez. Bunun yerine, savunmasız olanların ihtiyaçlarına ve dillerine uyum sağlamalıdır.

Aynı durum, kimliklerini alışılmadık biçimlerde ifade edenler veya farklı kültürlere ve dilsel azınlıklara mensup olanlar için de geçerlidir.

Kırılganlık bir kusur değil, etik bir anahtardır. Saygılı teknoloji, başkalarından uyum sağlamalarını istemez, aksine onları oldukları gibi kabul edecek şekilde kendini şekillendirir. Kırılgan insanlar genellikle otomatik sistemler için en görünmez olanlardır. Bu nedenle AION, kırılganlığı bir adalet göstergesi olarak görür: Bir yapay zeka yalnızca güçlüler için çalışıyorsa, gerçekten zeki değildir. Bir yapay zekanın etiği, insan deneyimini basitleştirmekten kaçınma becerisiyle ölçülür. Çeşitliliğin olduğu yerde yaşam vardır. Kırılganlığın olduğu yerde ise gerçeklik vardır.